Türkiye'nin en büyük engelli istihdam projesi

Bağış Toplamakta Neymiş

Hedeflerimiz

Projeler Üretmek, Engellilerin Yolunu Açmak, Halkın İçinde Sosyalleşmesini Sağlamak, Profesyonel ve Şeffaf Yönetim Şekli Sunmak, Devamlı Bekleyen Değil, Çözüm Üreten Duyarlı Bireyler Haline Gelmelerini Sağlamak, Engellilerin Üzerindeki Yanlış Kanıyı Silmek, Duygu sömürüsüne dayalı ilişki için de olmalarını engellemek.

Projemiz ile ilgili merkezimizde gönül vermiş yedi arkadaşımızdan oluşan hiç bir kişi yada kuruluştan yardım yada benzeri bağış almadan engelli vatandaşlarımız ile halkımızın dinamiklerini kullanarak ürettiğimiz projemiz Türkiye"nin en büyük sosyal sorumluluk projesi haline gelmiştir.

Yaklaşık dört buçuk aydır gece gündüz tüm zorluklara rağmen direndiğimiz projemiz halkımız ve engelli vatandaşlarımızın onurlarını rencide etmeden son haline ulaşmıştır.

Kitap sektörünü seçmemizin yegane temeli yazarlarımıza yayıncılarımıza kültürümüze sahip çıkmak eserleri korumak engelli vatandaşlarımızı kültürüyle barışık hale getirmek.

Dünyanın oluşumundan bu yana yeni fikirler her zaman aykırı yanlış saçma görülmüş hep eleştirilmiştir. Oysaki porjemize daha başlarken inanılmaz saldırılar yorumlar gelmeye başladığında kendi kendimize Türkiye"ye hoş geldin dedik, kişi yada kuruluşlardan bağış kabul etmememiz bağış toplayan yada duygu sömürüsüne dayalı çalışan yada bu düşüncede olan kişilere rahatsızlık verdiğini görüyoruz, çok şiddetli bir şekilde eleştirilmektte haketmediğimiz tavır ve davranışlara maruz kaldığımızı sevgili engelli vatandaşlarımıza ve halkımızın değerli taktirlerine bırakıyoruz.

Bu projeye gönül vermiş yedi kardeşiniz maaş beklentisi olmadan projenin gelişiminde, evlerinden eşlerinden çocuklarından ceplerinden fedakarlık ederek projeye katkıda bulunmuşlar ve bu saatten sonrada bizi yargısız infaz yaparak eleştirenler bu projeye gönül verenlerin onurlarını incitmekten hiç korkmamışlarıdır.Taktiri siz değerli halkımıza bırakıyoruz.

Popüler kültürün ve kapitalist düzenin içerisinde sermaye olmadan bu proje yürümez diyenlere cevabımız çok nettir. Bizim enbüyük sermayemiz halkımızın dinamikleridir.

Engelli kardeşlerimiz bize sorarsa diye cevabımızıda hazırladık.

"Bu kadar belirsizliğin olduğu bir ülkede ben engelli olarak geleceğimi nasıl belirleyebilirim? Krizler, ekonomik şartlar benim gelecekte olmak istediğim yere gelmemde bana engel olmayacak mı?

Bu sorular aslında “benim geleceğim bana değil benim dışımdaki başka şeylere bağlı anlayışının”, “kaderci yaklaşımın” yansıması olan sorular.

Hadi kendi vizyonumuzu biraz sorgulayalım

- Beş yıl sonra bir bahar sabahı engellileri her sahada çalışırken görmek

- O gün geldiğinde engellilerin hakları verilmiş olduğunu görmek

- Engelli olmayan vatandaşlarımızla iç içe hayat sürebilmenin keyfini sürmek

- Engelli modasını takip edebildiğinizi görmek

- Hiçbir kimseden bir şey beklemeden kendi ayaklarım üzerinde durduğunuzu görmek

- Artık hayatınızla ilgili kararları kendinizin belirlemesi

Vizyon sahibi olmak ise gelecek ile ilgili net bir tabloya sahip olmak demektir. Biz nasıl bir gelecek isteğimizi düşündüğümüz andan itibaren, algıda seçicilik başlar. Düşündüğümüz geleceğe ulaşmak için gereken kaynaklar algıda seçicilik ile harekete geçer ve bizi düşündüğümüz, istediğimiz geleceğe doğru yöneltir.

Algıda seçicilik gelecek ile ilgili net tablolara sahip olduğumuzda bize istediğimiz geleceğe ulaşma, kaynakları görme ve değerlendirme konusunda fırsatlar sunacaktır.

Bir vizyonumuz yoksa, fırsatlar ve kaynaklar biz onları fark etmeden geçip gidecektir.

Şimdi siz değerli engelli ve engelsiz kardeşlerimizden istediğimiz fikir bağışı, bizde sizin fikirlerinden yola çıkarak kendimizi daha güçlü hissedelim

Her fikir kabul edilene kadar üç aşamadan geçer: İlkinde gülünç duruma düşürülür. İkincisinde ona karşı mücadele edilir. Üçüncüsünde tabii sayılır.

Genel Koordinatör

Mustafa İlhan